Türkiye’de üretilen çiniler UNESCO binasını süsleyecek
Türkiye’nin UNESCO nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer’in 40. Genel Konferans Başkanlığı döneminde Türkiye olarak yaptıkları katkıların bir sembolü olarak çini panolarını UNESCO Genel Merkezinin duvarına yerleştirdiklerini ifade eden Kıran, Türkiye’nin yeniden UNESCO Yürütme Kuruluna seçilmesinin hemen ardından burada olmaktan mutlu olduğunu söyledi, Türkiye’ye duyulan güvenden dolayı üye ülkelere teşekkür etti.
Kıran, UNESCO’nun kurucu ve faal bir üyesi olmaktan gurur duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam karşıtlığı yükselişteyken UNESCO hoşgörü ve karşılıklı anlayışın kalesi olarak takdiri hak ediyor. Örgütün ideallerine ve hedeflerine olan bağlılığımızı yineliyoruz. UNESCO’nun evrensel barış ve birlik mesajlarını kültürel olarak zengin bir dünyada yaymasına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. UNESCO ile iş birliğimizi daha ileriye taşıyacağız.
Örneğin, İslam sanatları ve mimarisinin korunması konusundaki tecrübemizi Dünya Miras Merkezi ile paylaşmaya hazırız. Bu el yapımı İznik çini levhayı iş birliğimizin önemli bir işareti olarak görüyoruz. Çini, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınan 20 kültürel mirasımız arasında yer alıyor. Ülkemize gelen milyonlarca ziyaretçi, camilerin, yalıların, sarayların ve çeşmelerin duvarlarında bu geleneksel sanata hayran kalıyor. Adından da anlaşılacağı gibi, Türkiye’nin kuzeybatısındaki güzel İznik şehri, 12. yüzyıldan beri çinicilik sanatına ev sahipliği yapmaktadır.”
Kıran, bugünlerde çininin çağdaş bir sanat olarak görüldüğünü, buradaki panonun da İznik Vakfı tarafından hazırlandığını kaydetti.
Bu panoların orijinallerinin 1560’da Büyük Mimar Sinan tarafından yaptırılan İstanbul’daki Rüstem Paşa Camisi’nde olduğunu ifade eden Kıran, panonun “Cennet Bahçeleri” temalı, Anadolu’nun tarihi hazinelerinin sembolik bir yansıması olduğunu belirtti.
Kıran, bu panoların UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de kendisine yer bulduğunu, son üç yılda bu listeye Aslantepe Tümülüsü ve Göbeklitepe’nin eklendiğini söyledi.
Şimdiye kadar 19 varlığının UNESCO Dünya Miras Listesi’nde kayıtlı olduğunu ifade eden Kıran, bu özgün eserlerin, söz konusu liste aracılığıyla insanlığa sunularak, günümüz dünyasında çok ihtiyaç duyulan bir arada yaşama, barış ve uyum değerlerinin altını çizdiğini vurguladı.
Kıran, başarılı Genel Konferans Başkanlığı için Büyükelçi Cengizer ve ekibine teşekkür ederek, “Bu değerli sanat eseri, karşılıklı anlayışımızın ve iş birliğimizin işareti olsun.” dedi.
Konuşmanın ardından Kıran, Cengizer ve UNESCO Genel Direktör Yardımcısı Nicholas Jeffrey, İznik çini panolarının açılış kurdelelerini kesti.
Törene çok sayıda ülkenin UNESCO nezdindeki büyükelçisi katıldı.