Diyarbakır’da Narin Güran (8) cinayetine ait davanın duruşması, 3’üncü gününde sürüyor. Duruşmada dinlenen şahitlerden Cahit Kaya, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar ortasındaki araç alışverişini anlattı. Kaya, “Araba sorunu için Arif Güran beni ve ağabeyimi çağırdı. Evvel Nevzat anlattı, sonra Arif anlattı. Bizi ikisini de dinledik. Nevzat, ‘Bu otomobil senindir’ dedik. ’30 bin TL’yi Arif sen ödeyeceksin’ dedik. ’50 bin TL’yi Nevzat sen ödeyeceksin’ dedik. Nevzat, ‘Bu parayı ödeyemem’ dedi. Salim de Arif’in 10 bin TL’sini ödemeyi kabul etti. Sonra Nevzat da 50 bin TL’yi ödemeyi kabul etti. Öteki bir şeye şahit olmadım. Bu olaydan sonra, bu olayla ilgili bir daha görüşmedik. Bizi bu olayı çözmemiz için çağırdılar. Aile meclisi toplantılarını duymadım, katılmadım da” dedi.
‘ORTA YOLU BULMAYA ÇALIŞTIK’
Diğer şahit Veysel Subatan da “Arif Güran ile Nevzat’ın ortasında bir otomobil sorunu vardı. Kim haklı, kim haksız diye Arif Güran beni çağırdı. Nevzat’ı çağırdık. Nevzat’ın arabası çalıntı çıkmıştı. Nevzat, ‘Bu parayı vermiyorum’ dedi. Arif’e ‘Haksızlık ediyorsun’ dedik. ‘Sen bu parayı ödemezsen, mahkemelik olunursa bu para daha çok artar’ dedik. Nevzat yanaşmadı. Öbür köylüleri de çağırdık. Öbürleri Nevzat’a ‘Sen haksızsın’ dedi. Orta yolu bulmaya çalıştık. Nevzat’a haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da ‘Ben de bir ölçü para ödeyeyim, sorun kapansın’ dedi. Nevzat, zar güç kabul etti. Nevzat, tehditvari cümleler kullanmadı. Bu olaydan sonra iki taraf ortasında, bu olayla ilgili bir şey duymadım. Nevzat Bahtiyar, bu parayı ödeme taraftarı olmadığı için bizi çağırdılar” diye konuştu.
‘NEVZAT İLE ARİF ORTASINDA BİR TARTIŞMA OLDU’
Diğer şahit Kutbettin Kaya, “Araba sorunu için beni çağırdılar. Nevzat ile Arif ortasında bir tartışma oldu. Nevzat Bahtiyar’a ‘Senin paran yoksa Salim’in kardeşinin konutu var. Meskenin sıvasını yaparsın’ dedik. Nevzat dedi ki ‘O benim arkadaşımdır. Bizim ortamızda sorun olmaz’ dedi” diye konuştu. Mahkeme liderinin Güran ailesinin aile meclisi toplantılarına katılıp katılmadığını sorusu üzerine de “Aile meclisi toplantılarına katılmadım” cevabını verdi.
‘YÖNLENDİRME OLMADI, ASLA’
Tanıklardan Narin’in amcası İbrahim Halil Güran, mahkeme liderinin ‘Kaça aldın güç içeceğini’ sorusuna, “Benle küçük oğlum buzlaç aldık. Sonra saman çeken çocuklara verdim. Sofi bakkal, gece yarısı bakkalı açan bir insan. O dükkanın gündüz kapalı olduğunu görmedim. Bakkal, kapının önünde oturuyordu. Köyde yaşıyorum. Bakkalın kendisi vardı içeride” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının, kolluğun yanlış yönlendirilmesi ile ilgili sorusuna İbrahim Halil Güran, “Yönlendirme olmadı, asla. Bizim köyde amcalarımızın kelamı geçiyor. Ali İstek Güran, Hüseyin Güran. Yangın çıkarılma konusunda; gelin köye siz o yangını çıkarabilirseniz, ben size helal olsun derim” dedi.
‘BİRİNİN NARİN’İ KAÇIRDIĞINI DÜŞÜNDÜK’
Yüksel Güran’ın avukatının balkondaki yazma ile ilgili sorusu üzerine de İbrahim Halil Güran, “Narin’in kaybolduğu gün birinci röportaj verenlerden biri benim. Balkondaki yazmayı yengeme gösterdik. İmam da onun olmadığını söyledi. Biz konuta girmediğini, kapının önünde birinin Narin’i kaçırdığını düşündük. Narin’in ölmüş olduğuna dair bir kuşku oluşmadı bizde. Narin balkona kadar gelmiş, gitmiş diye düşündük” diye konuştu.
ZİHİNSEL ENGELLİ ŞAHİDİ ‘HANGİ TAKIMLISIN’ SORUSU
Mahkeme başkanı, zihinsel engelli raporu bulunan Süleyman Kaya’ya ‘Hangi takımlısın’ diye sordu. Kaya’nın ‘Galatasaray’ yanıtı üzerine mahkeme başkanı “Tüh, bende Fenerbahçeliyim” dedi. Daha sonra mahkeme başkanı ‘Enerji içeceği içiyor musun’ diye sordu. Kaya da “Evet. Olay günü Enes ile birlikte bakkala gittik. Güç içeceği aldık. Bakkal yaşlı biriydi” dedi.
‘ENES’TE RASTGELE BİR İZ YOKTU’
Diğer şahit Muhammed Yağmur, olay günü Narin’in ağabeyi Enes Güran’da rastgele bir iz olmadığını belirterek, “Narin’in kaybolduğu gün, Enes benim yanıma geldi. 17.00 üzere. Otomobil yıkıyordum. Otomobille caminin yanına bıraktım. Yanımızda Muhammed Kaya vardı. O gün diğer sohbetimiz olmadı. Konuta gittim. Konutum Çarıklı’da. Babam konuta geldi. Tavşantepe’de eski meskenimiz var. İçinde eşyalar. Lakin konuta girmedim o gün. Enes saman taşımak istemediğini söyledi. Kendilerini görmemeleri için otomobile bindi. O yüzden caminin önünde indi. Kolunda, yüzünde, gözünde rastgele bir iz yoktu. Unsur kullanımı yoktu. Narin’in kaybolduğunu akşam saatlerinde öğrendim. Arama çalışmalarına da katıldım” diye konuştu.
‘ENES’TE RASTGELE BİR TEDİRGİNLİĞİ YOKTU’
İfade veren öteki şahit Muhammed Kaya “Olay günü banyo yaptıktan sonra dışarı çıktım. Akşam üstüydü. İkindi ezanından sonra. Muhammed Yağmur ile Enes dışarıydı. Bakkalın ön tarafındaydık. Bakkalın oğlu da oradaydı. Biraz sohbet etti. Sonra Enes ile Muhammed otomobille gitti. Ben de meskene gittim. Enes’in yüzünde morluk yoktu. Rastgele bir tedirginlik yoktu. Saman muhabbetini duymadım” dedi. Dinlenilmesi istenen M.A.K., 14 yaşında olduğu için tanıklık yapılmasına müsaade verilmedi.
‘SALİM GÜRAN’IN RASTGELE BİR TEDİRGİNLİĞİ YOKTU’
Diğer şahit elektrikçi Hasan Özdel, olay gününü anlatarak, “Elektrik işleri vardı. Orada 2 personel arkası. Mehmet Selim Atasoy ve R.A. vardı. 10-15 dakika oturduk. Salim muhtar da vardı. Menemen yapıyorlardı. 4 üzere geldim. Oturup, görüştük. Karpuz yedik. Öbür tarladaki trafo için muhtarla bir arada işe bakmaya gittik. Sonra muhtarı yerine bıraktık. İki çocuk vardı. Biri Salim’in çocuğuydu. Başkasını bilmiyorum. İkisi de erkekti. Gidişimiz planlı değildi. Tesadüfen gördük. Tarlada ilerlerken telefonla konuşuyorduk. Pamuklara kurt girmişti. Onun fotoğraflarını çekti. R.A.’yı ayrılırken görmedim. Döndüğümüzde karpuz yediğimiz yere geldiğimizde R.A. yahut Mehmet Selim Atasoy’un orada olup olmadığını hatırlamıyorum. Düz tarlada yemek yedik. İş için 3 bin TL’ye anlaştık. Salim Güran’ın çocuğunun ismini bilmiyorum. Salim Güran’ın rastgele bir tedirginliği yoktu. Evvelce gördüğümüz gibiydi” dedi.
‘SALİM O GÜN NORMALDİ’
Tanık olarak dinlenen elektrikçi Abdulsamet Yeşildal da “Mehmet Şerif beni aradı. ‘Kesici arızalanmış’ dedi. 3 bin TL’ye anlaştık. Tarlaya gittik. Karpuz yedik, menemen yedik. Salim vardı, R.A. vardı. 2 de çocuk vardı. Birlikte geldik oraya. Motor süren biri vardı. 17.30 üzere oradan ayrıldık. Salim’in olay günü kıyafetlerini hatırlamıyorum. Salim o gün olağandı, tedirginlik hali yoktu” diye konuştu.
PEDAGOG EŞLİĞİNDE ALINAN SÖZÜ DİNLETİLDİ
Dün mahkemede dinlenilmekten vazgeçilen Narin’in kardeşi E.G.’nin, daha evvel alınan sözü mahkeme salonunda dinletildi. E.G.’nin pedagog eşliğinde alınan sözünde, “Narin’in kaybolduğu gün, o gün evdeydim. Annem, Muhammed ile Enes ağabeyim vardı. Narin mescide gitti. 3’te çıktı sonra hiç gelmedi. Uyuyordum. Annem de uyuyordu. İkram yengem birinci geldiğinde annem çamaşırlarını ona bırakmıştı. Onun için geldi. ‘Annen ne yapıyor’ dedi. ‘Uyuyor’ dedim. Bıraktı, gitti. Annem, Muhammed ve Enes, klima odasında uyuyordu. Yengem sonra ikinci kere geldi. Niçin geldi bilmiyorum. Annem uyanıktı. Çay içtiler. Teyzemlere gittim. Yengem ikinci defa geldiğinde Enes ve Muhammed uyuyordu. Yengem meskene geldiğin annemin telefonuyla oyun oynuyordum. Hangi oyunu oynadığımı hatırlamıyorum. Konuta gelen giden kimseyi görmedim. Yengemle annem ne konuşuyordu, hatırlamıyorum. Meskene gittiğimde annem, Enes ve Muhammed vardı. Yengem gitmişti. Narin yoktu. Gelmedi. Narin’n kaybolduğunu birinci ağabeylerimden duydum” dedi.