Van’da kaldığı yurttan 27 Eylül’de çıkan ve bir daha haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Kısmı 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in cansız vücudu, 15 Ekim’de Mehmet Emin Ankay (60) tarafından kırsal Mollakasım Mahallesi’nde bulundu. Otopsi sonucuna nazaran genç kızın mevti nedeninin suda boğulma olduğu belirtildi. Rojin’in vefatıyla ilgili soruşturma sürerken, baba Nizamettin Kabaiş, Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kongre Merkezi önünde ‘Mavi Kelebek Çocuk Hakları Topluluğu’nun düzenlediği basın açıklamasında konuştu.
‘HAYALLERİ VARDI’
Kabaiş, kızının intihar edecek biri olmadığını belirterek, “Rojin okulunu seviyordu. Ben onunla bir arada Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne gittim. O da okumak, yaşamak istiyordu ve hayalleri vardı. Öğretmen olacaktı, maalesef hayalleri yarıda kaldı. Benim için çok büyük bir acı ve unutulmaz bir şey. Rojin intihar etmedi. Muhakkak o denli söylemesinler. Rojin’i katlettiler, darbettiler. Rojin, 18 gün boyunca suda bulunmadı. Biz umutlandık ve dedik tahminen sağ göreceğiz. Daima hayal ettim, tahminen bulunur diye lakin ne yazık ki intihar süsü verdiler. Göl kenarına bıraktılar. İntihar denilecek hiçbir kanıt de ortada yoktur. Suya girdiğine dair hiçbir manzara yok, bıraktığı mektup ve görüntü yok. Üniversite ve yurt, kızıma sahip çıkmadı. Onlara hakkımı helal etmiyorum. Rojin de hakkını helal etmeyecek. Rojin, intihar edecek bir kız değildi” diye konuştu.
‘BU KENTTE HİZMET VERECEKTİ’
Topluluk ismine açıklama yapan Mahmut Altunhan ise şöyle konuştu:
“Faillerin bulunması noktasında elimizden geleni yapacağız. Kabaiş ailesi ile beraberiz. Tahminen o ileride bir eğitim neferi olacaktı. Bir okul öncesi öğretmeni olarak alanda, bu kentte hizmet verecekti. Takdir bu halde oldu lakin biz takip noktasında ihmalimizi yapmayacağız. İnşallah bizler de aile ile bir arada hareket edeceğiz”