İçişleri Bakanı Soylu, Akdeniz Parlamenterler Asamblesi’nin KADES’e verdiği ödülü aldı
İtalyan Parlamentosunun üst kanadı Senatonun kütüphanesinde düzenlenen törene Bakan Soylu’nun yanı sıra AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu ve AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil ile Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Ömer Gücük katıldı.
PAM tarafından, İçişleri Bakanlığınca kadınların risk ve tehdit anlarında ihbarda bulunmaları ve kolluk kuvvetlerini olay yerine yönlendirmeleri amacıyla 2018’de kullanıma sunulan KADES’e “yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ulusal yardım hatları ve akıllı telefon uygulamalarıyla aile içi şiddetle mücadele” kapsamında verilen ödülü, Bakan Soylu düzenlenen törenle aldı.
İçişleri Bakanı Soylu, ödül töreninden sonra Türk basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Akdeniz ülkelerinin parlamentolarından oluşan Akdeniz Asamblesi, bugün özellikle aile içi ve kadına karşı şiddete yönelik önlemleri içeren ülkelere ve onların izlenmesinden elde edilen sonuçlara yönelik bir ödül verdiler. 7 ülkeye çeşitli dallarda ödül verdiler. Türkiye de bu dallardan bir tanesi olan ve mobil uygulama olan KADES yani ‘kadına şiddete karşı destek hattı’ olarak nitelendirdiğimiz KADES’ten ödülünü almış oldu.”
Akdeniz ülkelerinin bu konudaki tecrübelerini paylaştığını belirten Soylu, “Yaklaşık 2 milyon 780 bin kadın, şu ana kadar KADES uygulamasını telefonuna indirdi. Yaklaşık şu ana kadar da 248 bin ihbar geldi. Bunun 248 binine de gidildi, 138 binini hakikaten kadına yönelik ve aile içi şiddete yönelik, şiddete ait ihbardı ve buna müdahale edildi. Elbette ki bütün bunları, bu uygulamanın nasıl olduğunu paylaştık. Türkiye’de 5 resmi dilde bu uygulama devam ediyor.” diye konuştu.
– “2019’dan bugüne kadar 308 bin kolluk birimimize eğitim verildi”
Aile, adalet, içişleri, sağlık, milli eğitim bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla beraber 75 maddelik eylem planını 2019’da yürürlüğe koyduklarını dile getiren Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“İllerde valilerin başkanlığında izleme ve müdahale komisyonunun oluştuğunu, bazı ilçelerde de bunun yapıldığını, yine bu bakanlıklarla müteşekkil ortak bir izleme komitesinin Ankara’da kurulduğunu ve takip edildiğini belirttik. Bin 102 polis merkezinde ve jandarmada aile içi şiddete ve kadına karşı şiddete yönelik suçları önleme büro amirliklerinin kurulduğunu, 2019’dan bugüne kadar 308 bin kolluk birimimize sadece bu konuda eğitim verdiğimizi ve bu eğitimleri sürekli olarak güncellediğimizi söyledik.
Bütün acil hatlar, 112’de toplandı, 112’de çalışanlar da bu konudaki farkındalığı artıracak eğitimler yaptığımızı, İçişleri Bakanlığı bünyesinde teknolojisi çok güçlü elektronik kelepçe merkezi kurduğumuzu ve diğer bakanlıklarımızla da bu entegrasyonu sağladığımızı, bu kelepçe merkezinde de şüpheliyi elektronik kelepçeyle, mağduru da bir verici cihazla takip ettiğimizi, lokasyon belirlendiğini, birbirine yaklaştıkları anda müdahale edildiğini ve çok başarılı, takdir edilen bir altyapıyla takip edildiğini, şu ana kadar 1000’e yakın elektronik kelepçe izlemesi yapıldığını, şu anda da 278’e yakın elektronik kelepçe izlemesinin cari olarak devam ettiğini burada ifade ettik.”
– “Kadına karşı şiddet bir insanlık suçudur”
Soylu, kadına yönelik ve aile içi şiddetin küresel bir sorun olduğunu söyledi.
Soylu, şöyle konuştu:
“Bu küresel sorunun ülkelerin, hükümetlerin, milletlerin tek başına bırakılarak altından kalkılamayacağı; bunun terör, göç meselesi, siber suçlar gibi bir küresel sorun olduğu ve bu küresel sorun çerçevesinde dünyada özellikle bu çatı kuruluşların bir rehberlik yapması lazım geldiği, analizleriyle, kırılganlıklarıyla ve iyi uygulama örneklerini bir rehberlik şeklinde ülkelerle ve hükümetlerle de paylaşılması lazım geldiğini, bunun eksik olduğunu, Akdeniz Asamblesinin yaptığının bu eksikliği bir parçasını giderme şeklinde olduğunu belirttik ve kendilerine bu konudaki şükranlarımızı sunduk.”
Ödül almanın iyi olduğunu ama sorumluluklarını artırdığını vurgulayan Soylu, “Bu, özellikle bir insanlık meselesi ve kadına karşı şiddet bir insanlık suçudur. Ve bu suçla mücadeleyi de birçok alanda yürüttüğümüzü, kararlılıkla yürüteceğimizi de toplumsal olarak yürütmemiz lazım geldiğini de hem milletimizin hem kurumlarımızın hem sivil toplumun hem tüm paydaşların burada kendi adına sorumlulukları olduğunu da bir kez daha altını çizdik.” diye konuştu.
– “Bu mücadeleye devam edeceğiz”
Soylu, PAM toplantısında salgın döneminde ülkelerde kadına yönelik ve aile içi şiddette çok yüksek bir arıtış yaşandığının ifade edildiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Türkiye’de 2019’daki ölümlerle yani aile içi ve kadına şiddetten kaynaklanan ölümlerle, 2021’deki ölümlerle karşılaştırdığımızda bu yıl ölümlerin azıldığını görüyoruz. Geçen yılın da şu anda altındayız. Geçen yıl 267 idi, şu an 251 civarında. Tabii bizim için 1 sayısı da büyük, biz bunu da kabul edemeyiz. Ancak 2018’den itibaren, bir 2011’de düzgün bir yasa çıktı. Ve bu yasayla hakikaten Türkiye gerekli tüm tedbirlerini aldı. Sadece kendi bakanlığımızla ilgili değil, tüm bakanlıklarla ilgili adım atıldı. 2019’da bir eylem planı başlatıldı.”
Salgın gelmeden önce tüm kurumların tedbirlerini alarak sahada olduğunu, Kovid-19’un oluşturduğu şiddetin daha fazla artmasına yönelik engellemenin oluştuğu bir dönemi yaşadıklarını belirten Soylu, şunları ifade etti:
“Biz de onlar kadar artmadığı gözüküyor ama diğer ülkelerde travmatik bir artışın olduğunu başka ülkeler de paylaştı ama değil artış, biz aile içi şiddette ve kadına karşı şiddetteki bir artışı bile kabul edebilecek durumda değiliz.
Şöyle bir mantığı hep birlikte oluşturmalıyız; kadını güçsüz görüp, ona şiddet oluşturanlara karşı hukuki altyapımızla, bütün devlet gücümüzle, teknolojik altyapımızla mücadele ettiğimizi ve kadının yanında olduğumuzu, kadına şiddet uygulayanların tamamen karşısında olduğumuzu ve hesabını soracağımızı bilen bir zihniyeti, herkesin kafasına yerleştirene kadar bu mücadeleye devam edeceğiz.”