Hürrem Elmasçı
Çocuklar, samimi yazıyorum yoruldum… Epey yaşımdayım, Ankara kulislerini bu derece hareketli görmedim. Nereye ulaşacağımı, neyi yazacağımı bilemez haldeyim…
Biliyorsunuz yalnızca cumhurbaşkanı seçimi yok, bir de milletvekili seçimi var. Milletvekili aday adayları partilere başvurmaya başladı bile…
Sonra listeler hazırlanacak, partiler hem kendileri hem de ittifak ortaklarıyla görüşmeler halinde listelerini belirleyecekler…
Ama bugün benim size anlatacağım kulis haberi farklı çocuklar.
Çeneme vurmadan kısaca yazayım bilgilerimi…
KİM BU PARTİLER
Çocuklar, biliyorsunuz Yüksek Seçim Konseyi 14 Mayıs’ta seçime girecek partileri açıkladı. 36 parti seçime girecek. Ne palavra yazayım, kimi partilerin ismini hiç duymamıştım.
Ancak kimi partileri yakından takip ediyordum. “yedek” partiler daima ilgimi çeker!
Bunların başında tahminen sizin de pek ismini duymadığınız Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi var.
Yeni parti değil aslında, bundan 13 yıl evvel Eşitlik ve Demokrasi Partisi/EDP ile Yeşiller Partisi 29 Temmuz 2010 tarihinde birleşti.
Bu iki partinin geçmişini filan yazmayayım, mevzu çok uzar. Ta SHP ve ÖDP devrine dönemem, Hüseyin Ergün yahut Ufuk Uras üzere sol liberalleri filan yazmam gerekir. Solun parçalanmışlığını yazmak bana yük gelir çocuklar, inanın bıktım, hayatım bu türlü geçti…
Konuma döneyim, başka birleşen Yeşiller Parti’yi bilirsiniz tahminen, 1988 yılında kuruldu. Liberal bir partiydi ve solla pek ilgisi yoktu. Bunlar da ayrılıklar, bölünmeler yaşadı. 2011 seçiminde EDP dahil Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile 20’ye yakın sosyalist parti ve hareket işbirliği yaparak Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku altında seçime girdi.
Bu süreç EDP ve Yeşiller’i 25 Kasım 2012’de bir çatı altında buluşturdu: Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi…
ANA POZİSYONA GELDİM
Diyeceksiniz ki, “Hürrem Hanım bize ne bu küçük partilerden bize HDP’yi anlatır mısınız?”
Haklısınız çocuklar lakin HDP haberinden evvel bu bilgileri yazmak zorundaydım.
Çünkü, 14 Mayıs seçiminde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ismini çok duyacaksınız! Nasıl mı?
Yarın, 15 Mart’ta HDP harikulâde toplantı var. Toplantının yapılacağı belirli idi. Fakat medya bunu “HDP, Kılıçdaroğlu’na takviye verip vermeyeceğini konuşacak” diye haber yaptı.
Bana gelen bilgilere nazaran, bu toplantının ana konusu, genel seçime hangi parti ismiyle girilecek olması…
Anayasa Mahkemesi’nden HDP’nin seçim parasının bloke edilmesini kaldırması üzere olumlu sinyaller gelse de, parti kurmayları HDP’nin seçim öncesinde kapatılıp kapatılmayacağından emin değil. Hele Ak Parti’nin tüm olumsuzlara karşın Hüda-Par ile ittifak kurmasını bu ihtimalin güçlenmesi olarak görüyor…
HDP yarın bu ihtimalleri konuşacak. Büyük ihtimalle HDP ismiyle seçime girmeme kararını alıp, bunu perşembe günü kamuoyuyla paylaşacak…
İşte çocuklar, HDP yerine seçime girilecek parti, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olacak…
Haberi aldığımda bölgede “Yeşil” rengin karşılık bulacağını lakin “sol” isminin ne derece oy alacağını sordum arkadaşıma… Karşılık vermedi. Fakat bu “Yeşil Sol” kavramının Öcalan’ın son yıllardaki kitaplarına, kelamlarına uygun olduğunu belirtmeliyim.
Merak ettiğim bir öteki soru ise, seçim meydanlarında bu partinin eş liderleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın mı olacak? Yoksa, HDP eş liderleri mı? Bu detaylara daha vakit var çocuklar. Bugünlerde Ankara’da 24 saat bile çok uzun…