İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, “150 Günde 150 Proje” kapsamında, Kıraç Şehitler Mahallesi’nde üretimi tamamlanan “Gülten Akın Kütüphanesi”nin açılışını yaptı.
ANKA‘nın haberine nazaran, AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Osman Nuri Kabaktepe ve İBB AK Parti Küme Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu’nun düzenlediği ‘İstanbul’un Kayıp 1000 Günü’ toplantısına karşılık veren İmamoğlu, “Bir avuç insan için 1000 kayıp gün, vatandaşlarımız için değil. Değil 3 yıl, 33 yıl geçse, bu acıyı hiç unutamayacaklar” dedi.
İktidarın ‘proje’ kavramını eleştiren İmamoğlu, “Faydadan çok ziyanı olan birçok yapısal proje diye kavramlandırılan işler, ne yazık ki önde tutuluyor. Ancak evvel insan ve beşere dokunan kavramlar ise, ne yazık ki unutuluyor, art plana itiliyor” dedi.
‘NEDEN BİRKAÇ GÜLTEN AKIN BURADAN ÇIKMASIN?’
Kütüphaneye şair Gülten Akın’ın isminin verilmesinden duyduğu memnuniyeti lisana getiren İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Bugün kim iddia edebilir ki, buradaki kızlarımızdan birisi Gülten Akın olmasın. Ya da kim kestirim edebilir ki bir değil birkaç Gülten Akın buradan çıkmasın. Ya da birkaç bilim insanı, dünyayı değiştiren, dünyayı büyük bir hastalıktan kurtaran Uğur Şahin ya da Hasret Türeci buradan çıkmasın. Bunun üzere kaç kavramların biz, fakat Esenyurt’tan, lakin Kıraç’tan, lakin Ümraniye’den, Bağcılar’dan çıkacağına yürekten inanıyoruz. Zira, ‘Dünyanın en büyük insan kaynağı nerede’ derseniz; bana nazaran işte onların en büyük kaynaklarından, cevherlerinden birisi İstanbul’da.
İnsan odaklı belediyecilik ne demektir? Yalnızca betonu, yalnızca mühendislik yapılarını, yalnızca rantı anlayanlar değil, tam manasıyla İstanbul’da insan odaklı bir belediyeciliğin varlığını hayata geçirme uğraşımızın karşılığı bu adımlar. İsrafçı, fırsatçı bir zihniyet değil, 3 yıldır yapmaya çalıştığımız şey; gereksinimleri belirleyen, bütçeyi en uygun halde denetleyip harcayan bir süreç. Alışılmış ki birtakım maniler yaşadık, süreçlerle ilgili kahırlar yaşadık.
‘VATANDAŞLARIMIZ İÇİN KAYIP DEĞİL KAZANIM GÜNÜ’
2019 seçimlerinin, iki seçim haline gelmesinden tutun da bugüne kadar bu adımları pervasızca atan bir anlayış var. Diyorlar ki; ‘Bu, bizim için 1000 kayıp gün.’ Bir de ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Ancak bir avuç insan için 1000 kayıp gün; yani vatandaşlarımız için değil. Vatandaşlarımız için büyük bir kazanım günü. Büyük bir yarar devri.
Değil 3 yıl, 33 yıl geçse, bu acıyı hiç unutamayacaklar. Her yıl bu acıyı anlatmaya devam edecekler. Istırabım şu: Ders çıkartmıyorlar. Yüzde 10’a yakın bir oyla kaybettikleri seçimi, bugün sandığa gitseler, yüzde kaç oy farkla kaybedeceklerini gidip anketlerden bakmayı bile beceremiyorlar. Biraz olsun aklına akılları başlarına gelse, bir farklılık yaratsalar, bir eksen değişimi yaratsalar, tahminen onlar da insanlarımıza hizmet etme anlayışına dönük bir adım atmış olacaklar.” (HABER MERKEZİ)