CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, yaptığı yazılı açıklamada; AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Merkez Bankası’na faiz düşürme talimatı vermesinden bu yana yaklaşık bir yıl geçtiğini, siyasi ve ekonomik yönetim yüzünden sorunlar yaşayan ekonominin hızla krize sürüklendiğini” belirtti.
Faiz indirimi söylemlerinin sadece Merkez Bankası’nın bankalara verdiği paranın yüzde 19 olan yıllık faizinin yüzde 14’e indirilmesiyle sınırlı kaldığını belirten Altay; devletin, vatandaşların, şirketlerin içeriye ve dışarıya ödediği ekonomideki diğer faizlerin ise arttığını ifade etti.
Altay; Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı faiz indirmeye zorladığını ve kamu alacaklarına ilişkin gecikme zammının aylık yüzde 1,6’dan yüzde 2,5’e yani yıllık yüzde 19,2’den yüzde 30’a çıkardığını aktardı.
‘Yüksek faizle halka ve devlete zarar verdi’
Altay, Erdoğan’ın faiz indirimi talimatı vermesinden önce hazinenin 6 yıl vadeli tahville ortalama yüzde 19,13 faiz oranıyla borçlandığını, aynı vadedeki borçlanmanın bu yıl temmuz ayındaki yıllık faizinin ise yüzde 25,9 olduğunu belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bankalar geçen yıl Merkez Bankası’ndan yüzde 19’la aldığı parayı hazineye yüzde 19,13 faiz oranıyla borç veriyorlardı. Bu yıl ise yüzde 14’le aldıkları parayı devlete yüzde 25,9’la satıyorlar. Vatandaşlar geçen yıl bankalardan ihtiyaç kredisini yüzde 22 faizle alıyordu. Bu yıl yüzde 33 faizle alıyor. Şirketler ticari krediyi geçen yıl temmuzda, yüzde 20’yle kullanıyorlardı. Bu yıl bankalara yüzde 30 faiz ödüyorlar. Sadece içerdeki faiz oranları artmadı dışardan borçlanmalarınki de bir kattan fazla arttı. Geçen yıl Türkiye yurt dışından beş yıl vadeli dolar borçlanmasını yıllık yüzde 5 faizle yapıyordu, bu yıl aynı vadedeki dış borçlanma için yüzde 12’ye yakın dolar faizi ödüyoruz. Erdoğan’ın bir sürü süslü isim koyduğu kerameti kendinden menkul ekonomi programlarının tamamı da yüksek faizle halka ve devlete zarar verdi.”
‘400 milyar liradan fazla bütçeden faiz ödenecek’
Altay, bilanço hakkında şu bilgilere yer verdi:
“2021 yılının ilk beş ayında vatandaşların bankalara tüketici kredisi için ödediği faiz 44 milyar liraydı, bu yıl aynı dönemde 64 milyar liraya yükseldi.
Geçen yıl ilk beş ayda şirketler kullandıkları krediler için bankalara 117 milyar lira faiz ödemişti, bu yıl aynı dönemde 201 milyar lira ödediler.
2021 yılının bütçeden devlet 180 milyar lira faiz ödemişti bu yılın bütçesinde faiz için 330 milyar lira ayrıldı. Kur korumalı mevduat için devletin bütçeden şimdiye kadar ödediği 37 milyar lirayı ve bundan sonra ödeyeceklerini de dikkate alırsak, bu yıl 400 milyar liradan fazla bütçeden faiz ödenecek.
2021 yılı haziran ayında Devletin iç borçlarının toplam faiz yükü 668 milyar liraydı, bu yıl haziranda bu rakam 2 trilyon 175 milyar liraya ulaştı.
Bir yıl önce devletin dış borçlarının toplam faiz yükü 380 milyar liraydı, bu yıl 780 milyar lirayı buldu.
Bankalar geçen yıl ilk beş ayda devletten ve vatandaşlardan, şirketlerden 221 milyar lira faiz geliri elde etmişti bu yıl bu rakam 421 milyar lirayı buldu.
Toplam faiz geliri yüzde 90 artan bankaların faiz ödemelerindeki artış yüzde 40’ta kaldı.
Türkiye, uluslararası piyasalardan geçen yıl yüzde 5 ile borçlanıyordu, artık yüzde 11-12 yıllık faiz oranıyla borçlanıyor. Gelecek yıllar borç aldığı yabancı bankalara, finans kuruluşlarına, Londra’daki bir avuç bankere çok daha yüksek miktarlarda dış borç faizi servis edecek.
Devletin aldığı gecikme ve tecil faizleri arttığı için, vatandaşlar devlete daha fazla faiz ödeyecek.” (ANKA)
AKP’nin bir yıllık akaryakıt harcaması: 5 milyar 608 milyon 787 bin TL